YÜREKSİZ LİDER
25 HAZİRAN 2018 15:55
aaaltekin@gmail.com
Sevgi ve saygının neredeyse olmadığı, kin kusan nefeslerin gölgesini hissettiğimiz, nefret dilinin alanlara hükmettiği, küfürlerin havada uçuştuğu ve kavgayla kanın bulaştığı yıpratıcı bir seçim daha kaldı geride.
Dün yaşadıklarımız ve bugün olanları şöyle bir kıyaslayacak olursak: İster kabul edin ister etmeyin Atatürk’ten sonra bu ülkeye gelmiş en zeki insan Erdoğan’dır. Neden mi? Merakınızı hemen gidereyim:
Bu seçimden önce birçok kişi saf değiştirmek zorunda kaldı. Yaşadıklarımız, kişilikleri bir kenara bırakıp dünya sevgisi uğruna bunu gerektiriyordu. Sonuç, onlar en değerli olurken karşılarında yer alanlar vatan haini, terörist v.b. şeylerle yaftalandılar.
Seçimden sonra herhangi bir değişim olur mu? Bugün gördüğüm sosyal medya paylaşımları maalesef pek de farklı değil. Üstelik destekledikleri partinin ysk’nın açıklamadığı kesin olmayan zaferi üzerinden kendilerinden olmayanları ülke vatandaşları olarak bile görmüyorlar. En çok canımı sıkan söylemi yazayım buraya: “İnşaallah kanlarında boğulurlar.” Kin kusarken bile İslam’ı kullanan bir söylem. Kendilerini haklı çıkarmak için Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) de bu şekilde beddua etmiştir derler. Çünkü onlara her şey mubah.
Dün gündüz ve akşam olanlar internete sızdıktan sonra yetkililerden bir açıklama bekledi herkes. Yandaş medya her zaman ki gibi olayları çarpıtarak verdi. Görüntüler ise paylaşıldığı ile kaldı. Ana muhalefet partisi sözcülerinin açıklamaları kimseyi tatmin etmedi. Çünkü görüntülerle ilgili tek konuşma yapılmadı.
Yaklaşık beş gün önce yandaş medyada halka sunulan seçim sonuçlarının hemen hemen aynı şekilde verilmesi de kimse tarafından sorgulanmadı.
Şimdi gelelim Erdoğan’a.
Erdoğan, bugüne kadar yaptıklarıyla halkın gönlünde taht kurdu.
- “Çalıyor, yolsuzluk yapıyorlar. Ama millete de dağıtıyor.”
- “Neredeyse ekmek yok yiyeceğiz. Çocuklar evde aç. İş yok çalışayım.
- Peki, oyunuzu kime vereceksiniz?
- Ak partiye.
- Neden?
- Çünkü diğerleri gibi dinsiz değiller.”
- “Hak, hukuk, adalet yok yine de diğerlerinden daha insaflılar.”
Halkın bu söylemleri en büyük örnektir söylemek istediklerimize.
Türkiye yönetiminin başına geçtikten sonra hep aklıyla hareket etti. Bu seçim de yine farkını ortaya koydu: Ön tahminleri doğru çıktı.
Muharrem İnce, seçim akşamı herhangi bir yorum yapmadan ertesi günü bekledi. Sosyal medyada dolaşan videolara üstü kapalı değinerek kendi mağduriyetlerini dile getirdi. Oysa çöplere atılan oylar ve sandık başlarında kullanılan oyları sorgulatsa belki de seçimi ikinci tura bile götürtebilirdi. O ne yaptı. Çıkıp kamera önünde yenilgiyi kabul ettiğini tüm dünyaya duyurdu. Şunu sormak istiyorum: Madem yenilgiyi kabul ettin, dün neden çıkıp açıklama yapmadın? Veya ysk hala sonuçları açıklamamışken yenildiğinden nasıl emin oldun?
Kısacası on beş milyon oy çöpe gitti. Erdoğan bunu daha önceden görmüştü. Ve kendisinin tek rakibi Selahattin Demirtaş’ın olduğunu bildiği için hakkında herhangi bir tutuklama olmamasına rağmen onu hapishanede tuttu.
Demirtaş, birileri gibi kalkıp kendi menfaatleri için saf değiştirmedi. Barış uğruna hapiste yatmayı göze aldı. Diğer yanda İnce çıkıp yenildiğini tüm dünyaya haykırdı. Adama sormazlar mı sen kim oluyorsun? diye.
Ramazanın o sıcağında mitinge katılanlara, büyük bir emek verip tüm dış saldırılara rağmen reklamını yapanlara… bu çok saygısızca bir hareket oldu. Hangi yüzle milletten ileriye yönelik destek istediğini anlamış değilim. Seçim akşamı sandıklar daha açılmadan sonuçların açıklanmasına bir şey demeyip yenilgiyi kabul ettikten sonra bu millet bir daha bakar mı yüzüne? En azından Selahattin Demirtaş gibi çıkıp cesurca bir açıklama yapsaydı yine her yürekte yer bulurdu kendisine. Ama artık çok geç.
Kalkıp öğütte bulunuyor. Yarın öteki gün İnce’yi iktidar bloğunda, bakanlar kurulunda ya da herhangi bir mevkide görürseniz şaşırmayın.
Erdoğan’a teşekkür etmek lazım. Böyle yüreksiz birinin lider olmasına izin vermedi. İnce kazanıp ilerde karşılaştığı ilk sorunda yine korkup bu şekilde kaçacak mıydı? Ülke için hayırlısı neyse o olur inşallah.
Advertisement